İnşaat Mühendisi Zeki Baydili yanlış uygulamalardan yakınıyor;

İnşaat mühendisi Zeki Baydili ile Ali Sezen Parkı’nda yürüyüş yaparken karşılaştık. Geçen ay, 8. Caddeye bordür taşlarıyla yapılan duvarı sorduk; “Nasıl beğendiniz mi?” diye.

Bir dokunduk, bin ah işittik;
“Çok büyük paralar harcanarak yapılan ve hiç bir estetiği olmayan istinat duvarları bütün Türkiye’de olduğu gibi Çayyolu’nuda sarıyor. Oysa yeşile ağırlık verilse harcanan paranın onda dokuzu tasarruf edilerek onda birine çok daha güzel görüntüler, daha sağlam bir yapı elde edilecektir. Ben beni bildim bileli bu hep böyle yapılıyor. İstinat ve bahçe duvarı uygulaması yanlıştır” dedi. 

Baydili şöyle konuştu;
Bahçelerin duvarı olmaz, bahçelerin çiti olur. Neden? Bahçelerin güzelliklerini kapatmaya yoldan geçenleri o güzelliklerden mahrum etmeğe kimsenin hakkı yoktur. İmar Yönetmeliği de bunları dikkate almış olacak ki, bahçe duvarı yüksekliğini 50 cm ile sınırlandırmıştır. Bence tamamen yasaklanması çok büyük bir tasarruf sağlayacağı gibi çokta güzel görüntüler ortaya çıkacaktır. Ama bahçe sahibi illa da beni kimse görmesin, bahçeme kimse girmesin istiyorsa çitin önüne yaz-kış yeşil kalan, tıraşlandığında çok güzel görünümü olan bitkilerle kapatması pekala mümkündür. 

İstinat duvarı bahçe duvarlarından çok daha çirkin görünümüyle cadde ve sokaklarımızı labirente çevirmektedir. Halbuki çok paralar harcanarak çirkin beton yığınları yapmak yerine daha ekonomik olan şev dediğimiz meyilli, yeşille kaplanmış alanları tercih ederek çok daha güzelini yapmak mümkündür. Bu yapıldığı takdirde yerine göre masraf onda birine kadar düşürülecek ve çok daha güzel görüntüler ortaya çıkacaktır. Çevremiz dikkatle incelendiğinde meyilli yeşil alanların güzelliklerini, istinat ve bahçe duvarlarının ne kadar çirkin olduğunu sıvasının döküldüğünü, üzerine çeşitli çirkin resimler yapıldığını ve sloganlar yazıldığını göreceksiniz. İmar yönetmeliğini hazırlayanlarda bu kaygıyı taşımış olacaklar ki istinat duvarı yapımını belediyenin onaylaması şartını koymuşlardır ama isteyen herkese onay verdikleri gibi kendileri de gereksiz israfa ve çirkin yapılaşmaya devam etmektedirler. Uygulama böyle olunca bu maddede de gereksiz bir şekilde yönetmelikte ki yerinde durmaktadır. 

Halbuki bahçe duvarını  tamamen yasaklayan, istinat duvarının da mecbur kalmadıkça  yapımını yasaklayan, elzem olması halinde de belediyeden özel izin ile yapılması gerektiği yönetmeliğe koyulursa, uygulamada da titizlikle kontrol edilirse, uymayanların yaptıkları yıktırılıp cezalandırılırsa sorun kökten çözülmüş olacaktır. 

İstinat duvarı tercih edenlerin birçoğunun düz alan kazanmak için bu yola başvurduklarını biliyorum. Halbuki düz alanı yapılacak şevden sonra tanzim etmekte, yapı yaklaşım sınırını da şev bitiminden hesaplamakta elbet mümkündür bunda kimsenin bir kaybı da olmayacaktır. 

Sonra Çayyolu’nu, çirkinleştiren bahçe ve istinat duvarları ile, güzelleştirilen meyilli yeşil alanları ve çitleri beraber inceledik, gördüğümüz manzara içler acısı. Caddenin bir tarafı insana huzur veren yemyeşil çim ve ağaçlarla süslü iken tam karşısı insanın içini karartan beton yığını birbirine tam tezat üstelik maliyeti diğerinin on katı. Aslında böyle bir duvara gerek olmadığını savunan Baydili toprağın çim ekilerek tutulabileceğini, bunun birçok yönteminin olduğunu savunuyor.  

Yukarıdaki yanlışlıklar yüzlerce yanlışlıktan sadece ikisidir. Yapılan yanlışlıkların, çöpe giden paranın bilançosu yapılsa inanıyorum ki Türkiye bütçesinin beş-on katı büyüklükte şaşılacak rakamlar çıkacaktır. Bu yanlışlıklara bu israfa birilerinin artık dur demesi lazım.

Haber bülteninizin ileriki sayılarında da bu konulara yer ayırabilirseniz yardımcı olmaya hazırım dedi.

Çayyolu Haber Bülteni