Haberler


NEDEN YENİ BİR ANAYASA...
  • Yorumlar: 0
  • 01 Temmuz 2013 10:47
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 2575
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

NEDEN YENİ BİR ANAYASA...

0 0

Sosyal Demokrasi Derneği Çayyolu Şubesi tarafından, “Neden Yeni Bir Anayasa, Nasıl Bir Anayasa” konulu bir panel düzenlendi. Panele, CHP Konya Milletvekili ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Av. Atilla Kart ile Anayasa Hukuku Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu konuşmacı olarak katıldı.

Paneli aralarında Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay, Danıştay önceki başkanı Süleyman Türkoğlu, SDD Genel Başkanı Atila Candır  başta olmak üzere, birçok eski milletvekili, bürokrat, siyasetçi ve Sosyal Demokrasi Derneği üyeleri ile Sosyal Demokrasiye gönül veren konuklar izledi.

Açılış konuşmasını SDD Çayyolu Şube Başkanı Emin Sarıkaya yaptı.

Sarıkaya,  konuşmasında “bugün diğer günlerden çok daha farklı bir gün. Bugün Taksim'deki Gezi Parkı’nda yapılan müdahaleleri protesto etmek için İstanbul’da ve Ankara’da gösteriler başladı. Bu gösteriler, Gezi parkının AVM’ye dönüştürülmesine karşı çıkan kişilere polisin acımasızca saldırması sonucu başlamıştır. Şehrinin kararlarına katılmak isteyen insanlara yapılan baskıdır sokağa çıkaran. Değerli konuklar, bugün Nasıl bir anayasa neden yeni bir anayasa konusu görüşülecek.  Türkiye’deki son yıllardaki anayasa tartışmaları insan haklarını güvence altına alma ve kuvvetler ayrılığını sağlama amacına dayanmaktadır. Çok değerli konuşmacılarımız var. Toplantıyı Derneğimiz Genel Merkez Yönetim Kurulu üyesi Avukat Kemal Akkurt yönetecektir. Hepinize tekrar hoş geldiniz diyorum.“ diye belirtti.

Panelde öne çıkan görüşmelerden bazı notlar:

1)   1789 tarihli Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’ne göre; “Hakların güvence altına alınmadığı, erkler ayrılığının sağlanmadığı bir toplumda, anayasa da yoktur” (madde 16). Günümüzden 224 yıl önce yazılan bu madde, anayasanın günümüzde de geçerli olan en özlü tanımıdır.

2)   Hak ve özgürlükleri güvence altına almak için, siyasal iktidarı sınırlama hedefinde verilen mücadele, anayasacılık tarihi ile de örtüşmektedir. Devletin temel görevlerinin yasama, yürütme ve yargı arasında paylaştırılması, yani kuvvetler ayrılığı, siyasal iktidarı sınırlamanın vazgeçilmez aracıdır.

3)   Türkiye’de son yıllardaki anayasa tartışmaları da, insan haklarını güvence altına alma ve kuvvetler ayrılığını sağlama amacına dayanmaktadır. Bu tartışmalar, yeni bir anayasa arayışını ifade etmektedir. Yeni bir anayasa konusunda, toplumda çok geniş bir mutabakat vardır. Bu mutabakat sonucu oluşan Anayasa Uzlaşma Komisyonu, ülkemizin hemen her bölgesinde bölge toplantıları yaptı, Sivil Toplum Örgütleri ile görüştü,  Barolardan, Üniversitelerden ve STK’lardan görüş istedi. Ancak Anayasa yazım aşamasında ne olduysa, iktidar partisi deyim yerindeyse “ipe un serdi”. Yazım aşamasına kadar konuşulmayan, tartışılmayan “Başkanlık Sistemi"ni dayatmaya çalıştı. Normal koşullarda 2012 yılı sonuna kadar bitecek yazım süreci, bugüne kadar sarktı. İktidar Partisi, başta sağlanan mutabakatla bağdaşmayan bir  biçimde, hem komisyonu kilitlemiş oldu, hem de toplumda oluşan yeni, sivil, hukuk devleti ve insan haklarına dayalı, evrensel bir anayasa metni konusundaki beklentileri yıktı.

4)   1921’de yapılan ilk Anayasa, ülkeyi düşman işgalinden kurtarmaya çalıştığımız bir dönemde yapıldı. 1924 Anayasası Cumhuriyet kurulduktan hemen sonra yapıldı. 1961 ve 1982 Anayasaları darbelerden sonra yapılan anayasalardır. Panelde 1961 Anayasası’nın “Darbe Anayasası” olmasına rağmen, çıkartıldığı tarihteki en ileri anayasalardan biri olduğu vurgulandı. Üniversitelerin ve TRT’nin özerkleşmesi, Anayasa Mahkemesi’nin kurulması, insan hak ve özgürlüklerinin arttırılması, bu Anayasa sayesinde sağlanmıştır. Ancak yine de hazırlık aşamasında halka dayanmadığı, uzlaşma sağlanamadığı için, uzun ömürlü olamamıştır. Bu nedenle yeni Anayasa’nın halk desteği ile, toplumsal mutabakatla yapılması zorunludur. Bu destek ve mutabakat sağlanamayacaksa, hiç yapılmasın daha iyidir. Çünkü dayatılacak Anayasa, bir partinin Anayasası olacaktır. 

5)   Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, paneldeki konuşmasında, dünya anayasalarından örnekler verdi. 1982 Anayasasının insan hak ve özgürlüklerini sınırlandıran bir Anayasa olduğuna dikkat çekti. 1995 ve 2001 yılları arasında yapılan Anayasa değişiklikleri, insan hak ve özgürlükleri açısından olumlu değişikliklerdir. Hatta 2004 ve 2007’de yapılan değişiklikler de temel hak ve özgürlükler açısından kısmen de olsa olumluydu. Ancak 2010 yılında yapılan değişiklikler, insan haklarından çok, iktidarı pekiştirmek için yapılmıştır. Bu yüzden ülkemizin yeni, sivil, demokratik, hukuk devletine ve insan  haklarına dayalı bir Anayasaya çok acil ihtiyaç vardır. Prof. Kaboğlu, Yeni Anayasa hazırlanırken,  bilgi kirliliğini gidermek için sadece siyasetçilerin ve Anayasacıların değil, aynı zamanda aydınların da halk ile temasta bulunması gerektiğini dile getirdi.

6)   Av. Atilla Kart ise, iktidar partisinin ülkeyi yıllardır yönettiğini, hiçbir iktidara nasip olmayan bir çoğunluğa sahip olduğunu belirtti. Uzun yıllardır ülkeyi yönetmesinin şeklen istikrarlı olduğunu, toplumsal barış ve uzlaşma noktasında problemler yaşandığını vurguladı. İktidar Partisinin asıl amacının devleti tüm kurum ve kurullarıyla ele geçirmek olduğunu, tartışılmadan, 24 saat bile geçmeden yasalar çıkartılarak insan hak ve özgürlüklerinin budandığını örnekleriyle anlattı. Av. Atilla Kart da insan hak ve özgürlüklerine temel olan, tam anlamıyla demokratik bir anayasaya ihtiyaç olduğunu vurguladı.

7)   Av. Kemal Akkurt da, Cumhuriyet tarihimizde halk tarafından, uzlaşılarak yapılan bir Anayasamız olmadı. Bu dönemdeki toplumsal mutabakat ve uzlaşma ise iktidar partisinin dayatmaları ve inadı yüzünden heba edilmemelidir. Anayasa mücadelesi, bir demokrasi ve özgürlükler mücadelesidir. Eşit vatandaşlığa dayalı, sivil, denge-fren mekanizmaları iyi kurulmuş, demokratik, katılımcı, çoğulcu, insan haklarına dayalı bir Anayasa arayışımız devam etmektedir, dedi.

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.