Haberler


Kalp ve damar hastalıkları ve hastalardaki yakınmalar
  • Yorumlar: 0
  • 13 Aralık 2011 00:00
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 1958
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

Kalp ve damar hastalıkları ve hastalardaki yakınmalar

0 0

Kardiyovasküler hastalıklar yani "Kalp ve Damar Hastalıkları" bugün için tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de başta gelen ölüm nedenidir. Son verilere göre, Türkiye’deölümlerin % 47,7 si "KardiyovaskülerHastalıklar" sonucunda olmaktadır.

Kardiyovaskuler hastalıklar, tek bir hastalık veya durum değildir. Kalp ve damar sistemini etkileyen farklı bozukluklar sonucunda oluşan hastalıklardır. Doğumsal olabileceği gibi, yaşadığımız sürece hayatın her döneminde gelişebilir. Kalp hastalıkları; koroner kalp hastalığı, ritim bozuklukları, kalp yetersizliği, hipertansif kalp hastalığı,doğumsal kalp hastalıkları, perikard (kalp zarı) hastalıkları, kardiyomiyopatiler (kalp kası hastalıkları), kalp kapak hastalıkları, miyokarditler (kalp kası iltahabları), kalp kapaklarındaki infeksiyonlar, bayılma, ani kardiyak ölüm, kalp tümorleri gibi kalbin tüm katmanlarını tutan çeşitli hastalıklardan oluşur. Damar hastalıkları da; ateroskleroz (damar sertliği), aort anevrizması (genişlemesi), aort diseksiyonu (yırtılması), hipertansiyon, inme, geçici iskemik atak, arteriyel embolizm (atar damara pıhtı atması), venöz tromboz (toplar damarda pıhtı), varisler, venöz iltahaplanmalar, akciğere pıhtı atması ve lenf sistemindeki hastalıkları içeren hastalık grubudur.

Bugünkü yazımızda, kalp damar hastalıklarını kısaca tanıtmayı ve kalp damar hastalığı olan kişilerde görülebilecek yakınmaların neler olduğunu kısaca hatırlatmayı amaçladık. İleri dönemdeki yazılarımızda, ülkemizde yaygın görülen ve sık ölüm ve hastalıklı yaşam nedeni olan kalp ve damar hastalıklarına değineceğiz.

 

 

 

Kalp Hastalıkları

Koroner kalp hastalıkları, kalbi besleyen koroner arterlerdeki daralmaya bağlı olarak gelişlenahstalıklardır. Koroner damarlardaki daralmalar, en sık ateroskleroza bağlı olarak gelişir ve sonuçta kalbin kan dolaşımının bozulmasına ve kalpte iskemi oluşmasına yani kalp kasının beslenememesine neden olur. Kalpte oluşan iskemi sonucunda, farklı klinik tablolar ortaya çıkabilir. Bunlar; kararlı angina pektorise, kararsız angina pektoris, miyokard infarktüsü (kalp krizi) veya ani ölümdür. Koroner kalp hastalıklarına aynı zamanda "koroner arter hastalığı", "iskemik kalp hastalığı" ve"aterosklerotik kalp hastalığı" isimleri de verilmiştir. Kalp krizi sırasında ölüm oranı %10-20 arasında değişebilmekte ve hayatta kalan bir hastanında mortalite (ölüm) ve morbiditesi (hastalıklı yaşam), genel topluma göre15 kat daha fazla artmaktadır.

Kalp yetmezliği; kalbin organları besleyecek kadar yeterince kan pompalayamaması durumudur. Birçok nedene bağlı olarak kalp kaslarının fazla çalışması veya zedelenmesi sonucunda oluşabilir. Kalp yetersizliği yapan nedenler arasında koroner arter hastalığı, hipertansiyon, miyokard infarktüsü (kalp krizi), kalp kapak hastalıkları, miyokarditler (kalp kası iltahapları) veya kalp kasının yapısal hastalıkları sayılabilir.

Hipertansiyon (yüksek kan basıncı), erişkin bir hastada sistolik (büyük) kan basıncının 140 mmHg ve/veya diyastolik (küçük) kan basıncının 90 mmHg’ya eşit veya daha yüksek olması durumudur. Hipertansiyon, erişkin nüfusun yaklaşık üçte birinde görülür.Yüksek kan basıncı; ateroskleroz, kalp yetersizliği,koroner arter hastalığı, kalp krizi, inme (felç), göz hasarı ve böbrek hasarı yapması nedeniyle çok önemlidir.

Aritmi; normalda olmaması gereken, anormal kalp ritimleridir. Atriyal (kulakçık) ve ventriküler (karıncık) kaynaklı olup kalp hızı azalması veya artışına neden olabilirler. Aritmiler, hastalarda ciddi yakınmalara neden olmaları, kalp debisini bozabilmeleri, felç, bayılma ve ani ölüme neden olabilmeleri nedeniyle önemlidir.

Kalp kapak hastalıkları, yaşlanma sonucunda gelişen dejeneratif kapak hastalıkları, çocukluk çağında geçirilen akut romatizmal ateş hastalığının kalbi tutması sonucunda ileri yaşlarda gelişen romatizmal kalp hastalıkları ve daha nadir olarak da doğumsal olarak kalp kapaklarını olabilen hastalıkları şeklinde olur.

Endokarditler kalbin iç kısmını döşeyen endokardiyum tabakasının veya kalp kapaklarının enfeksiyonudur. Genellikle kana bakteri karışması sonucunda, enfeksiyöz ajanların zedelenmiş kalp kapağı veya endokardiyum bölgesine yerleşmesi sonrasında meydana gelir. Tedavi edilmediği zaman ölümcüldür.

İnme (felç), merkezi sinir sisteminin beslenmesini sağlayan damarlardaki bozukluk sonucu ortaya çıkan ve 24 saat veya daha uzun süren bir kalp ve damar hastalıktır. Beyni besleyen damarlardaki pıhtı sonucunda gelişen iskemik inme, beyin damarlarında yırtılma sonucunda gelişen beyin içi kanama veya beyin zarı altında kanama şekilde olabilir. Dolaşımı bozulan merkezi sinir sistemi hücrelerinde dakikalar içerisinde geri dönüşsüz değişiklikler meydana gelir ve hastada felçle veya ölümle sonuçlanır. Beyin damarındaki pıhtı sonucu oluşan bulgular 24saatten daha önce tamamen düzelirse, bu duruma "Geçici İskemik Atak" denir.

Periferik damar hastalıkları; genellikle kalbe veya beyine kan taşıyan damarlar dışındaki damarlarda oluşan hastalıklara verilen isimdir. Sıklıkla uyluk ve bacak atardamarlarındaki daralma veya tıkanma sonucu oluşur. Arterlerdeki daralma en sık aterosklerotik lezyonlara bağlı olarak gelişir.

Doğumsal kalp hastalıkları doğumda var olan kalp ve damar defektlere bağlı olarak oluşan hastalıklardır.

 

Kalp ve Damar Hastalıklarında Görülen Yakınmalar

Hastaların hissetikleri yakınma ve şikayetler, hastalığın tipine, şiddetine, hastada var olan diğer hastalıklara ve kişinin hassasiyetine göre değişebilmektedir. Burada sık görülen kalp damar hastalıklarından bazılarına ait hastalarda görülebilen şikayetleri kısaca gözden geçireceğiz.

Koroner Arter Hastalığına ait Yakınmalar

Koroner arter hastalığında en sık görülen semptom (yakınma), angina pektoris olarak adlandırılan göğüs ağrısıdır. Hasta ağrıyı; sıkışma, baskı, yanma, ağırlık hissi, dolgunlık hissi, acıma hissi şeklinde tarif edebilir. Sıklıkla göğüste, daha nadiren sırtta, omuzlarda,kollarda, boyunda, boğazda ve hatta alt çenede olabilir. Göğüs ağrısı dışında, nefes daralması, çarpıntı, halsizlik, bulantı ve kusma yakınmaları olabilir. Kararlı angina olarak adlandırılan tabloda, göğüs ağrısı ve diğer şikayetler, hasta efor yaparken, ağır bir şey taşırken, stres durumunda, aşırı yorgunluk veya yemek sonrası başlar ve sıklıkla 10-20 dakika sürer ve dinlenmekle geçer. Özellikle diyabet hastalarında, hipertansiyonu olan hastalarda ve yaşlılarda hastaların koroner arter damarlarında önemli daralma olmasına rağmen yakınmaları olmayabilir. Koroner arter hastalığı için, hipertansiyon, sigara, diyabet, hiperlipidemi, ailede erken yaşta kalp krizi olması ve 50 yaş üzerinde olmak önemli risk faktörleridir.

Miyokard İnfarktüsündeki

Yukarıda sayılan göğüs ağrısı şikayetine, çarpıntı, terleme, nefeste kısalma, bulantı, kusama, ölüm korkusu eşlik edebilir. Göğüs ağrısı genellikle istirahat halinde başlar, sıklıkla 20 dakikadan uzun sürer, dinlenme ve dilatı nitrat tedavisine yanıt vermez. Koroner arter hastalarının yaklaşık üçte birinde, hastaların ilk şikayeti kalp krizi ve ani ölüm şeklinde olabilir.

Aritmisi olan Hastalarda Yakınmalar

Çarpıntı (boşluğa düşme, düzensiz ritim, kuş çırpması, durup atma vs değişik şekilde ifade edilebilir), baş dönmesi, göz kararması, bayılacakmış hissi, nefeste kesilme, göğüste rahatsızlık hissi, yorgunluk, bitkinlik, çabuk yorulma şikayetlerine neden olabilir.

Kapak Hastalıklarında Yakınmalar

Farklı kalp kapak hastalıklarında, nefes darlığı, nefesin yetmemesi, çabuk yorulma, çarpıntı, kilo alma, karında şişkinlik, ayak bileklerinde ve bacaklarda şişlik, halsizlik, çabuk yorulma, bulantı, göğüs ağrısı, bayılma gibi şikayetler olabilir.

Hipertansiyon

Kan basıncı yüksekliği olan hastaların çoğunda erken dönemlerde hiçbir yakınma yapmayabilir ve hastaların ilk şikayeti felç (inme), kalp yetmezliği veya kalp krizi olabilir. Kan basıncı yükseldiğinde, sıklıkla enseden başlayan baş ağrısı, baş dönmesi, sersemlik hissi, çabuk yorulma, nefes darlığı, çarpıntı, göğüste sıkışma gibi şikayetlere neden olabilir.

Boyun Atardamarında Daralma olan

Hastalarda Yakınmalar

Boyun Atardamarında Daralma (Karotis stenozunda) olan hastalarda baş dönmesi, göz kararması, dengesizlik, geçici görme kaybı, geçici felç veya kalıcı felç (inme) şikayetleri olabilir.

Uyluk veya Bacak Atardamarlarında Daralma olan

Hastalarda Yakınmalar

Hastalaığın başlangıcında özellikle yürürken-koşarken bacaklarda, kalçada olan ağrı, hastalık ilerledikçe istirahat halinde de olamaya başlayabilir. Ayak ve bacaklarda üşüme, çabuk yorulma, kıllarda dökülme, iyileşmeyen yaralar olabilir.

Prof. Dr. Enver Atalar

e-mail: eatalar@gmail.com - Tel: 467 34 00

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.