Şöyle etrafınızdaki market ve zincir marketlerden satın aldığımız ürünlere bakın ,tüketen toplumlara ucuzun daha ucuzu diye ileri sürülerek satılan marketlerin  ithal olarak aldığı  ürününe kendi markasını  yerleştirip sattığını görürüsünüz.Hatta bu konuda  “discount “(iskontolu ürün) markalarını bile yarattılar.

Buğdayımız(unumuz) ithal, ET'imiz Angu(t)s, sütümüz, peynirimiz süt tozu,  sucuğumuz soyalı, hangi yemle beslendiği belli olmayan tavukların etleri, yumurtaları gibi sağlıksız ürünlerle piyasa iyice şişirildi.

Şimdi durun bakalım acaba bu satılan gıdaları bir denetleyen kuruluşumuz var mı? Tabii ki var ama hangi sıklıkta veya hiç denetleniyor mu? Acaba diye kendi kendime sordum, denetimler  Tarım Bakanlığı gıda mühendisleri tarafından yapılması gerekiyor ama yeterli demiyorum, hiç denetlenip denetlenmediğini bileniniz varmı? Hergün kapılarınıza kadar gelen içme sularını denetleyenler var mı? Genelde bu suların üzerlerinde en iyi su ödülleri alarak madalyalı logolarıyla satılan bu suların bakteriyolojik muayenelerinin düzenli olarak yaptırıldığını mı zannediyoruz?

Neyse eskiden bir  Uğur DÜNDAR’ımız  vardı şimdiler de o da yok ama bu boşlukta isteyen istediği gibi ruhsatsız, denetimsiz, hijyen kurarları dışında ne üretirse satabiliyorsa aferin bizlere!!! biz SEÇMENLERE !!! diyorum başka ne diyebilirim ki?

Ekonomik kriz bizi teğet geçmiş;
Doğru mu acaba, bu yazıları okuyanlar doğru mu duyduklarınız, çevrenize bir bakın evet kaldırın başınızı bir bakın Ümitköy’den-Çayyoluna-Yaşamkent’e  doğru ilerleyin;  kaç tane iş yeri, dükkan kapanmış, Satılık-Kiralık tabelaları asılmış ve kaç tane Satılık-Kiralık daire-villa ,camlarında satılık yazılarıyla park etmiş araçlar göreceksiniz. Bakın sadece gıda satan iş yerleri, marketler,lokantalar, tekel bayileri ve Belediye ekmek büfeleri açık diğer işyerleri tamamen kapanmış ya da devretmeye hazırlanıyorlar.

Açılan Lokantalar, küçük marketler’de Çayyolu’nun büyüsüne kapılarak bilgisizce açılmış ama gazete ilanlarıyla devretmeye, satmaya elden çıkarmaya çalışıyorlar. Bu mu Bu mu krizin teğet geçtiği, gerçek mi? Yoksa Lübnan’dan öyle mi görülüyor.Siz  ve bizlere öyle mi görünüyor??? HAYIRRR…

TE-RE-TE Hakkımı Helal etmiyorum.
Bir zamanlar sadece sen vardın, seni izlemeye doyamazdık, yetiştirdiğin spikerlerle en güzel Türkçeyi sen konuşurdun, en yeni haberi, dünyada olup bitenleri seninle takip ederdik, İstiklal Marşıyla açılıp aynı marşla kapanana kadar seni seyrederdik. Ve hatta T.V.,Radyo,teyplerin arkasına yapıştırılan bandrollerle, elektirik faturalarımızdan kesilen vergilerle hep arkanızda desteğiniz olurduk ve hiç bir zaman hayıflanmazdık.

Ama şimdi öyle mi dün "TE-RE-TE haber" kanalını açtım haber spikeri haber vereceğine birinci haber olarak; eline aldığı belli bir kesmin sadece destek amaçlı satın aldığı gazete ile habere başlıyor neden biliyormusunuz?

Gazetede generallerimizin haberi var bakın nasıl da açığa alınmışlarmış tamam bu gazetenin askerle sorunu var ama ya sen!!! aynı anda Televizyon kanalında alt yazıda yine aynı haber, gözümüze sokacaklar benim vergilerimle aldıkları maaşla askerimize her türlü karalama haberi dayatacaklar bizlerde seyirci kalacağız öyle mi?

Gazete haberleri vereceksen öncelikle Üç büyük Gazeteden başlarsın ama işin aslı öyle mi amaç başka...

Uyumayın TeReTe Elden gidiyor uyumayın!!!

TeReTe' ye Hakkımı helal etmiyorum...

Mehmet GÜRER
Cayyolum.com