Haberler


Dam Üstünde Saksağan...
  • Yorumlar: 0
  • 29 Ekim 2012 00:00
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 2290
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

Dam Üstünde Saksağan...

0 0

Eskiler, bir sözün saçmalığını, gerçekle alakasız oluşunu anlatmak için, “Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı” derler.

Ne alakası var, anlamındadır!

Gerçekten de, damın üstündeki saksağanın beline kazma vurulması ne denli gereksiz ve saçmaysa, olanı, olduğundan farklı anlatmaya yönelik sözler de bir o kadar saçmadır.

Ortada olan fiili durumu, hiç alakası olmayan biçimde yorumlayan sözler, böyle sözlerdendir.

AKP’ li, Hüseyin ÇELİK’ in , Cumhuriyet Bayramı kutlamaları için alanları dolduran yüz binler için sarf ettiği, “Türkiye, bürokratik cumhuriyetten demokratik cumhuriyete doğru değişiyor ve dönüşüyor. Bürokratik cumhuriyet alışkanlıklarını terk etmek istemeyenler, Türkiye’nin bürokratik cumhuriyetten, demokratik cumhuriyete geçişini hazmedemeyenler seslerini yükseltiyorlar” sözü de kuşkusuz bu kategoriye girer.

Çünkü olan bitenin, “demokratik cumhuriyet”le uzaktan yakından bir alakasının olmadığı gün gibi, ortadadır.

Hangi demokratik cumhuriyette, halkın o cumhuriyet için yapılan bir bayramı kutlaması, genelgelerle yasaklanır?

Hangi demokratik cumhuriyette, o cumhuriyete sahip çıkmak isteyenlerin önü, polis barikatlarıyla kesilip, biber gazı sıkılır?

Hangi demokratik cumhuriyette, halkın o cumhuriyetin kurulduğu ilk meclis önünde basın açıklaması yapması, o cumhuriyetin kurucusunun kabrini ziyaret etmesi yasaklanır?

Eğer demokratik cumhuriyet dediğiniz buysa, alın sizin olsun; biz Atatürk’ün kurduğu cumhuriyeti istiyoruz.

Daha dün, milli bayramların stadyumlarda kutlanması yanlıştır, ikinci dünya savaşı sonrasından kalan militarist bir anlayışın ürünüdür, halk bu bayramları sokakta kutlamalıdır diyen sizler değil misiniz?

İşte halk, Cumhuriyet Bayramını sokaklarda, alanlarda kutluyor, şimdi neden rahatsız olunuyor?

Bu rahatsızlık, stadyumlardaki kutlamaları yasaklamaktaki esas niyetin, gerçekten halkın bayramlarını özgürce kutlaması değil, kutlamaların unutturulması olduğunu ortaya koymaz mı?

Ne denilirse denilsin, esas bürokrasi, bu bayramların sadece hükümetin gösterdiği yerde kutlanmasıdır.

Esas bürokrasi, devletin kutlamalarına katılmayacaklara “gitsinler kendi belediyelerinde kutlasınlar” demektir.

Meydanları halka kapatmaktır!.

Ama korkutmaya, sindirmeye çalışılmasına rağmen bugün, yüz binler meydanları doldurup, Atatürk’e ve onun kurduğu laik cumhuriyete sahip çıkmıştır.

Şimdi, asıl korkması gerekenler korkmalıdır!

Evet yanılmıyorsunuz, bu, sadece bir bayram kutlaması değil, “cumhuriyetime dokunma” diyenlerin seslerini yükseltmesidir.

Bu bir silkinişin, bir uyanışın başlangıcıdır!

Hazır olun, bu ses dalga, dalga yükselecek ve Atatürk Cumhuriyeti’ni yok etmek isteyenlerin emellerini kursaklarına tıkayacaktır.

Türkiye Cumhuriyetiyse, onun veciz deyişiyle, ilelebet payidar kalacaktır.”

Mustafa T. Turhan

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.