Haberler


DKD’nin Önemi
  • Yorumlar: 0
  • 20 Aralık 2011 00:00
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 1720
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

DKD’nin Önemi

0 0

Toplumumuzda halkevleri gücünü yitirdikten sonra içine kapanmış bireyler, sosyal ve kültürel ilişkilerden uzak kalınca da içine kapandıkça kapanmıştır. Sosyal ilişkiler azalınca sağlıklı değerlendirme sağlıklı seçim olanakları da olabildiğince azalmıştır.  Bu çıkmaz içinde insanımız her türlü sosyal ilişkilerinde kutuplara itilmiş ya kavga etmiş ya da suskun bir hale gelmiştir. Bu açmaz bir ölçüde D.K.D. grubunun çalışmalarıyla aşılmaya çalışılabilmektedir. Size DKD’nin açıklanması için bu oluşumun mimarı rahmetli Nüvit Osmay’ın “DKD’nin Önemi” başlıklı yazısıyla baş başa bırakıyor, rahmetli hocamızı ve kurucumuzu saygıyla anıyorum.

Atilla İnan

DKD’nin Önemi
“Yaşamımız boyunca başarı ve mutluluğun ardından koşuyoruz. Başarı ve mutluluğu uzaklarda arıyoruz, oysa onların elimizin altında olduğunu göremiyoruz.

Örneğin, ardından koştuğumuz ve bu uğurda pek çok özveride bulunmaya, yapmaya hazır olduğumuz başarıların, başarısızlığa dönüşmesi bizim kendi yanlış düşüncelerimizden, mantıklı düşünemediğimizden kaynaklandığını bilemiyoruz.

Örneğin, yaşamımızda karşılaştığımız en kolay korku ve üzüntüler karşısında paniğe kapılıp, sağlıklı düşünememek yüzünden kolay sorunlarımızı, içinden çıkılmaz hallere sokmuyor muyuz? Oysa bu korku ve üzüntülü sorunları çözümlememiz o kadar kolay ki…

Yine yaşamımızda birçok başarısızlığımız ve mutsuzluğumuz, konuşamamaktan, yani yerinde ve akıcı konuşamamaktan kaynaklanmıyor mu? İş yaşamımızda bildiğimiz şeyleri, yersiz ve anlamsız korkularımız yüzünden söyleyemediğimizden başarısız durumlara düşmüyor muyuz?

Sevdiğimiz halde sevgimizi söyleyememek yüzünden birçok mutlulukların yok olduğunu, acı ve ıstıraba dönüştüğünü görmüyor muyuz?

Ve yine yaşamımızda birçok başarısızlıklarımız ve mutsuzluklarımız karşısındaki kişileri anlayamamaktan kaynaklanmıyor mu? Karşımızdakini anlamayışımızın kökünde, onu dinlemeyişimizden kaynaklanmıyor mu? İnanın, dinlemesini bilsek onları çok daha iyi anlayacağız ve bu anlayış bizim başarı ve mutluluğumuzun kaynağını oluşturacaktır.

Kısacası, bütün yaşamınız boyunca iç içe yaşadığımız bu üçlüyü, yani DÜŞÜNME – KONUŞMA ve DİNLEMEYİ öğrenmek, sizlere pek çok şey kazandıracaktır. Yaşamınız boyunca ardından koştuğumuz başarı ve mutlulukların kapısını açacaktır.

Ve bu açık kapıdan girmiş bulunuyorsunuz, sizi içtenlikle kutlarım.”

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.