Haberler


Çayyolu'nda daha çağadaş yaşam (mı?)
  • Yorumlar: 0
  • 22 Nisan 2005 20:40
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 2614
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

Çayyolu'nda daha çağadaş yaşam (mı?)

0 0

Biz ODTÜ’de okurken (1975 sonrası), Ümitköy’de, bizce notu DD-FF olan ilk yerleşim filizlenmeye başladı. Bu arada Yenikent Bahçelievler Yapı Kooperatifi kurulmuş, yaklaşık 5500 üyesiyle, bizim piknik alanlarımızın da ilerisinde, nadiren gittiğimiz Karayolları 30. km.deki dinlenme alanlarına gelmeden, geniş bir alanda planlanmıştı. Ancak bu kesimin uzun ve hazin hikayesini, gerçekleşememe nedenini bir başka yazıya bırakarak Çayyolu’na devam edelim.

ÖNCÜ UYGULAMA
Mesa Koru Sitesi, sanırım 1977 - 1978 gibi Eskişehir yolu 20. km.de gelişme ivmesini başlatan öncü ve çağdaş bir uygulamadır. Tünel kalıp teknolojisinin ülkemizde ilk getirilişi ve örnek bir uygulama olması bakımından şehircilik, mimarlık ve inşaat mühendisliği literatüründe yerini almıştır.

Şehircilik ikinci sınıfta “Ankara” çalışırken, bana düşen görev, Ankara’daki toplu konut uygulamalarını incelemekti. Ve de o zamanlar toplu konut adı ile bulabildiğim, 1930’ların başından itibaren uygulanmış Bahçelievler, Yenimahalle, Varlık Mahallesi, Güvenevler, Saraçoğlu gibi küçük ölçekli kamu destekli kooperatif yerleşmelerinin yanı sıra daha iddialı ve çağdaş olma güvencesini veren TUSSO, ORAN Sitesi, Mesa Batı Sitesi ve Koru Sitesi de inceleme alanıma girmişti.

1990 Nazım Planı’nın tüm öngörüleri ve yönlendirmesiyle, İstanbul ana aksında Batıkent, Eryaman, Sincan toplu konut alanlarının gelişmesine rağmen 1985’te ilk Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Altınsoy döneminde alınan bir karar ve yapılan bir makroplan ile Çayyolu, Koru Sitesi ve çevresi, gene kooperatifler eliyle yaklaşık 150.000 kişilik bir yerleşim olarak imara açıldı. Kent Koop’a seçenek olarak Mesken Sanayi Kooperatifler Birliği kuruldu. Bunu, Çayyolu-II takip etti.

Özel sektörün, kamu kurumlarının 20 - 25 km’ye kadar kendi devasa merkezlerini, genel müdürlüklerini inşa etmeleri sonunda oluşan, özel-kamu personeli akımı, ODTÜ, Hacettepe, Bilkent ve Başkent Üniversitelerinin binlerce öğrencisi ile birleşince, Eskişehir yolu tıkanmaya başladı yoğun saatlerde.

ÇAYYOLU’NA METRO’NUN BAĞLANMASI, KENT- BALNİYÖ ARASI ÖZEL TAŞIT KULLANIMINI AZALTACAK
Bu kesimdeki köy yerleşik alanları çevresindeki tarlalar aşırı değer artışı elde ettiklerinden, köylüler buğday ekmeyi bıraktılar, zaten nadana bırakılan tarlalarda da bir iki yıl içerisinde -çok verimli olduğundan herhalde- villalar yükselmeye başladı.

Hatta güzelim Çayyolu’nun zemini çürük, alüvyonlu, depreme en dayanıksız kesimlerinde, yeşil alan bırakılması gerekliyken, çok katlı bloklar yükselmeye başladı. Hâlâ kurtarılabilecek yeşil kısımlar ve yazın daha az da olsa akar bir suyu var; belediyenin dikkatine!...

Konutkent-1 ve Konutkent 2 Siteleri, Emlak Bankası aracılığı ile nitelikli, standartları yüksek, çevre düzenlemeleri yapılmış ortam oluşturdular. Çevrelerini hemen kooperatifler sardı. Son yıllarda ise Angora Evleri, Ema Konakları benzeri, güvenlikli, çevreleri koruma ve denetim altındaki Amerikanvari “Wallet Communities” oluşturmaya başladılar.

ÇAYYOLULULAŞTIRDIKLARINDANIM
Yıllar sonra gelip de Çayyolu’nda gerçekten çağdaş standartlarda, adı gibi bir koru içindeki ilköğretim okuluna ikiz kızlarımızı vereceğimizi nereden bilebilirdim. Evet, Defne ve Göksu artık Çayyolu’nda okuyacaklar... Artık biz de Çayyolu’na taşındık... Yaklaşık 20 yıldır yapımı süren Gazililer Sitesi’ne...

Sitemiz havadar, küçük de olsa yeşil alanları, sosyal tesis ve spor alanı için ayrılmış alanları var. Yolları bakımlı, altyapısı tamam. Ancak bir ay öncesine kadar şehir suyu şebekesine bağlanamamıştı, kuyu suyu kullanıyorduk.

Geçtiğimiz günlerde de Yenimahalle Belediyesi’nden iskan iznimiz alındı. Doğal gazımız da yıl başında bağlanmıştı. Böylece, tüm altyapı tamam ancak siteden çıkıştı, Yonca Evler tarafında -ki burada prestijli konut sahiplerinin ricaları ile- asfaltın daha çabuk yapılacağını sanıyoruz!

Ama Alacaatlı tarafında, yaklaşık 1 km’lik şose yolumuzu, bu yazıyı okuyan -varsa- Yenimahalle Belediyesi yetkililerinin ilgilerini esirgemeyerek asfaltlayacaklarını düşünüyorum. Umarım bunu kış gelmeden yaparlar.

Bunu reklam olsun diye söylemiyorum, ama herhalde tüm altyapı eksikliklerine, yolların bozukluğu, suların akmaması, kablo tv’nin henüz bazı yerlere ulaşmaması gibi sorunlara rağmen, Çayyolu ve Eskişehir aksı 2000’li yılların başında, Ankara’da genellikle daha yüksek çevre kalitesi ve düşük yoğunluğu ile çağdaş bir yaşam, huzuru bir gelecek vaadediyor. Tabii, Çevre Yolu’na kadar dayanan ve onu aşarak Temelli çevresinde  5000 konukluk villa yerleşimleri planlanıyor ve belediyenin buralara alt ve üst yapı götürmesindeki zorluklar bir miktar göz ardı ediliyor gibi...

Bir de  eski köy yerleşimlerini (Alacaatlı, Çayyolu, Ballık pınar, Hacılar, Beynam vb.) genel yeni nüfusa göre yeniden planlamak gerekli. Özellikle, Çayyolu Köyü içinde, belli saatlerde ana yoldan karşıdan karşıla yaya geçmeyi bir deneyin, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

Bu köyler yaya bölgeleri, insan ölçeğinde servis ve hizmet mekanları olarak yeniden ele alınmalı.

Çayyolu’na metronun bir an önce bağlanması da kent - banliyö arası özel taşıt kullanımını azaltacağından çok önemli. Üniversiteler için de sabah ve akşam önem taşıyor. Bir de ağaçlandırma çalışmalarını yoğunlaştırmak, park sayısını artırmak, Çayyolu merkezinin eksik donatılarını bir an önce tamamlamak gibi kısa uzun vadeli planlamalarla ele alınması gerekli konular var ki, bir başka yazımızda bunları da açmak isterim.

TRAJİ-KOMİK YAPILAR
Daha sağlıklı ve çağdaş bir yaşam ümidi ile daha taşınmadan ve taşındıktan hemen sonra yaşadıklarımız tam Aziz Nesin’lik doğrusu...

Öncelikle; yeni ev alacaklara, iyi-kötü içinde yaşanmış, tüm altyapı ve donanımı daha önce içindekilerce test edilmiş bir ev almalarını öğütlerim. Bunlar emlak literatüründe “içi yapılı” olarak geçmekte va “yapısız” olanlara göre yaklaşık %30-50 pahalı satılmakta... Bu evlerin dekorasyonu bir yana, hayati öneme sahip teknik altyapısı, içinde kısa süre yaşansa bile elden geçtiğinden iyi kötü işler durumda olacaktır...

Aksi halde, şu tür sorunlarla karşılaşmanız olası... (bizim ve komşularımızın başına gelenler!):

* Ne yazık ki, ülkede meslek etiği diye bir şey kalmamıştır... Her iyi yapan, ama hiçbir işi doğru dürüst beceremeyen “usta”lar, çatı arasındaki telefon kabloları ile orada açıkta buldukları elektrik kablolarını birbirine bağlar, bantlamadan açıkta bırakırlar, siz de ölümden dönersiniz... Prizleri mutlaka kontrol edin, çünkü ya hat bağlanmamış ya da faz ile toprak yer değiştirmiştir... Hâlâ evde çalışmayan prizler var ise, zaten onlara da ihtiyaç yoktur, bırakın... Gelecek beş sene içinde ne yapacaksınız, nasıl olsa yaptırırsınız bir ara,

* Doğal gaz tesisatını kontrol etmeden kabulünü yapmayın, yoksa ara kat yanmaz ve bir müddet donarak oturursunuz.

* Kuvvetli sağanakta, dam akabilir (ki, yazın bunu fark edemezsiniz...) hele zemin suyu süksek ise, parkeler kabarabilir. Bunun için çatı ve zemin yalıtımı yaptırınız...

* Kuvvetli rüzgârda, kiremitler uçabilir, oluklar, anten kablosu kopabilir. Çünkü iyi tutturulmamıştır, anten bağlamaya gelenlerin yanında çatal çivi bulunmaz “abi siz birkaç çivi çakın” der ve giderler.

* Çamaşır makinası, ya yerine sığmaz -çünkü dolap ölçüsü milimetrik alınmıştır- ya da soğuk su musluğuna sıkcak su tesisatı bağlanmıştır (ya da ikisi birden),

* Bulaşık makinası, gideri dışarıda toprak altına salınmıştır -çevre kazıldığı zaman fark edebilirsiniz-, su muklukları yine karışmıştır, küvet yanlış bağlanmıştır. vs ama tesisatçıya sorarsanız dekoratörün kabahatidir,

* Telefon hatları, zeminde eve mavi - beyaz, kırmızı - siyah girer ve evin içnide kaybolur, ya da yeşil siyah olur(??).. Ne olduğu anlaşılamayan kaçak sorunu vardır, telefon bağlamaya gelenler bulamaz, tesisatçı bilemez ve siz de saçınızı başınızı yolarsınız,

Tabii işin şakası bir yana; izolasyonumuz var, duvarlarımız bayağı düzgün, boyamız pırıl pırıl şöminemiz tütmeden çalışıyor... Son yağmurdan sonra çatıyı kontrol ettik, sızıntı yok! En önemlisi su akıyor, kalorifer yanıyor, zaman zaman kesilse de elektrik var... ADSL henüz yok, ama telefonlar bağlandı, metro yapımı hızla sürüyor...

Son yağmurda Alacaatlı yolumuza bir miktar çamur, toprak aktı, geldi.. Belediyemiz bu yıla ne zaman el atacak diye bekliyoruz. Hava temiz, gürültü yok, patates satanlar ile simitçileri özleyeceğiz gibi!!! Eh bir de mahallenin köpeği “Cankız” var, o da ikizlerin peşinde koşturuyor. Hem de hafta sonu Ankara’dan misafirlerimiz geldi “Garden” partiye...    Kalın sağlıcakla...        

Doç. Dr. Mehmet TUNÇER

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.