Haberler


Balbay için görkemli buluşma
  • Yorumlar: 0
  • 06 Mart 2011 00:00
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 1933
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

Balbay için görkemli buluşma

0 0

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mustafa Balbay’ın tutuklu bulunduğu Silivri’den kaleme aldığı “Düşünüyorum, O Halde Sanığım: ZULÜMNAME” kitabı Balbay’a destek için yazarlar, şairler ve sanatçılar tarafından imzalandı. “Balbay İçin Büyük Buluşma” günü, gazetecilerin tutuklanması karşısında dayanışma gününe dönüştü. Binlerce Ankaralı, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’ne koştu.

Yoğunluk nedeniyle etkinlikleri izleyemeyen okurlar için salonun girişinde sinevizyon kuruldu. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, okurların etkinliğin düzenlendiği Çağdaş Sanatlar Merkezi’ne sığmadığına işaret ederek, “Türkiye bir büyük gözaltında. Fiziki mekân darlığını göz ardı edebilecek kadar büyük bir baskı altındayız” dedi. Tanık, “Dokunulmaz kimse, dokunulmaz kurum kalmadı. Endişe duyan herkesin, daha dar mekânlarda bulunan dostlarımıza güvercin kanatlarıyla sevgilerini iletmelerini büyük bir gururla seyrediyorum. Balbay’la dayanışmak için, Cumhuriyet’le dayanışmak için buradayız” diye konuştu.

YILDIZ KENTER, BALBAY’IN BULUŞMA GÜNÜ İÇİN KALEME ALDIĞI MEKTUBU OKUDU
‘Ankara katledilen aydınlar başkenti misin?’
Tiyatro sanatçısı Yıldız Kenter, Mustafa Balbay’ın büyük buluşma günü için kaleme aldığı mektubu okudu. Balbay, mektubunda dayanışma günü için salona gelen Ankaralılara “Ne zaman çağırdınızsa geldimsizin yanınıza, şimdi de siz benim yanıma geldiniz” sözleriyle seslendi. Konukların salona nasıl geldiğini hayalinde canlandırdığını aktaran Balbay, “24 Ocak 1993’te katledilen Uğur Mumcu’nun adını taşıyan caddeden geçip, 7 Mart 1990’da katledilen Çetin Emeç’in adını taşıyan bulvar üzerinden, 21 Ekim 1999’da aracına konan bombayla aramızdan koparılan Ahmet Taner Kışlalı’nın adını taşıyan parkın hemen kıyısından geçerek, 18 Aralık 2002’de katledilen Necip Hablemitoğlu’nun sokağı Portakal Çiçeği’nin çevresinden dolaşarak 17 Mayıs 2006’da katledilen Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin’in adını taşıyan parkın hemen yanından geçip, 21 Haziran 2010 tarihinde ‘hukuk yetmezliği’ sonucu kaybettiğimiz İlhan Selçuk’un adını taşıyan parkın yakınından geçerek bu salona gelmiş olmalısınız. Ankara... Katledilen aydınlar başkenti misin?” ifadelerini kullandı. Balbay, Ergenekon davasında tutuklanmasının gerekçesine gönderme yaparak, “Uğur Mumcu’yu öldüren örgütleri koordine eden bir terör örgütü üyesi olarak tutuklanacağımı hiç düşünmemiştim. Bu bambaşka bir saldırıdır. Bizi bizimkatilimiz yapıp, bizi bize kırdırtmak istiyorlar” dedi. “Özgürlük günü geldiğinde, koşarak Ankara’ya geldiğimde çok daha güçlü bir Mustafa Balbay bulacaksınız” diyerek sürdürdüğü sözlerini dinleyen okurlar gözyaşlarını tutamadı. Balbay’ın mektubunda kullandığı “Arap dünyası tek adamrejimlerini tek adam yönetimlerini devirip, demokrasi nasıl yeşerir arayışında. Türkiye’deki iktidar ise demokrasinin bütün olanaklarını kullanarak tek adam yönetimini nasıl kurarım arayışında” sözleri büyük alkış aldı.

Say, Yağmur için çaldı
Yıldız Kenter’in Balbay’ın mektubunu okunmasının ardından, dünyaca ünlü piyanistimiz Fazıl Say bir resital vererek kendi sözleriyle “Silivri’ye seslerini gönderdi”. Kendi bestesi olan Nâzım Hikmet Oratoryosu’nun “Ben içeri düştüğümden beri” bölümü büyük alkış aldı. Ardından Say, kendi kızı için bestelediği şarkıyı Mustafa Balbay’ın kızı Yağmur Balbay için çaldı.

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.