Haberler


BUNULARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
  • Yorumlar: 0
  • 10 Kasım 2010 00:00
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 1982
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

BUNULARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

0 0

İnönü, Rusya seyahati dönüşü, Bulgaristan elçiliğimizde mahsur kaldı. Bulgar çeteciler İnönü'yü öldürmek için elçiliğimizi kuşatmışlardı. Bulgaristan'a ihtar verildi ama, hükümeti umursamadı. Ankara'daki bazı kafalar çareler düşündüler. İşin içinden çıkamadılar. Atatürk'e sordular. O, "sizler ne düşünüyorsunuz"?, diye sordu. "Bulgaristan'a ekonomik baskı uygulayalım ...", dediler.

Atatürk, güldü: "Telefonu verin bana", dedi. Donanmaya emir verdi. Ertesi sabah, Yavuz zırhlısı İzmit'ten Varna'ya gitti. Limanda havaya yüz bir pare top atışı yaptı. Topların gürültüsünden evlerin camları kırıldı... Gemi amirali Bulgar yetkililere, "İsmet Paşa'yı almaya geldim", dedi. Bulgar hükümeti, İsmet Paşa'yı Sofya'dan Varna'ya zırhlı bir trenle derhal getirdi. Oradan da bando ve merasimle Yavuz'a uğurladı.

Amiralimiz, kırılan camların parasını ödedi ve İsmet Paşa'yı yurda getirdi.

Kaynak: Avni Altıner,
"Her Yönüyle Atatürk"


ULUSAL ONUR BÖYLE KORUNUR
Vatan yazarı Can Ataklı, Atatürk’ün Antalya’da demirleyip gövde gösterisi yapan Mussolini savaş gemilerine karşı bireysel bir eylemini nakletti. Bu tavrı, bugünkü yöneticilerin sahte “kahramanlık” gösterileriyle kıyasladı.

Can Ataklı’nın bugünkü yazısının Atatürk’ten gerçek ‘one minute’ başlıklı bölümü şöyleydi:

"Bir moderatörün omzuna dokunmayı “milli kahramanlık” olarak halka yutturan zihniyete karşı Atatürk’ten bir küçük anı anlatmak istiyorum, büyük önderi andığımız bugün. Atatürk, Savarona yatı satın alınıncaya kadar Ertuğrul gemisini kullanırdı. Bir de “Acar” adlı küçük bir motoru vardı. Atatürk Acar’la Boğaz’da gezmeyi çok severdi. 30’lu yılların başında Atatürk Antalya’yı ziyarete gidiyor. Antalya Belediyesi de deniz sevgisini bildiği için Atatürk için Acar motorunun aynısını yaptırmış. Ziyaret sırasına Atatürk’ü bu motorla gezdirmek istiyor.

O yıllarda İtalyan’ın faşist lideri Mussolini’nin gözü hâlâ Antalya’da. Kıta sahanlığı gibi kavramlar henüz olmadığı için İtalyan donanması Antalya açıklarına gelmiş demirlemiş, güya askeri tatbikat yapıyor.

Gemilerin topları Antalya’ya yöneltilmiş kuru sıkı atışlar yapıyor.

Durum Atatürk’ün çok canını sıkıyor. Acar motoruna bindikten sonra “Cumhurbaşkanlığı forsunu çekin” emrini veriyor. Ardından da kaptana “motoru şu gemilere doğru sür” diyor.

Kaptan tabii ki tedirgin oluyor, “Efendim, onlar İtalyan savaş gemileri, tek başınıza oraya doğru gitmeniz sakıncalı olabilir” diyor.

Atatürk “Sana ne diyorsam onu yap” karşılığını veriyor kararlı ve sert bir tonda.

Bu sırada İtalyan amiral gemisinin komutanı da dürbünle kendilerine doğru hızla gelen motoru izliyor. Motor yaklaştıkça cumhurbaşkanlığı forsu daha belirgin hale geliyor. Demek ki Cumhurbaşkanı yani Atatürk motorda. Amiral gemisinin komutanı hemen diğer gemilerle telsiz bağlantısı kuruyor, kısa bir süre sonra İtalyan gemileri tornistan ederek açığa çekiliyor. İşte gerçek “one minute” budur.

Elbette İtalyan gemileri Atatürk’ün motoruna ateş açamazdı. Atatürk de tek başına gemilere el koyamazdı. Burada önemli olan kararlı tavırdır. Bir ulusun gururunu rencide etmeye kalkanlara verilen çok anlamlı bir cevaptır. Yoksa bir Arap ülkesinin kapısında iki saat bekledikten sonra “hadlerini bildirdik ama” babalanması milleti sevindirmez sadece rencide eder.”

Odatv

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.