Bazen öyle olaylar  yaşanır ki, bir anda kim ak koyun, kim kara koyun ortaya çıkıverir.

Mesela, başınıza bir felaket gelir, zor günler yaşarsınız, bir bakarsınız yanınızda kimse kalmamıştır.

O, her şeyin yolunda gittiği iyi günlerde, yanınızda olanlar, size arkadaş, dost görünenler bir, bir ortadan kaybolmuştur.

Gerçek yüzlerini görür, tanırsınız onları…

Veya tavır konulması, tepki gösterilmesi, ilkeli davranılması gereken bir toplumsal gelişme yaşandığında, o her şeyin olağan akışı içinde geliştiği günlerde “mangalda kül bırakmayanlar” “toz” olurlar..

Ne olduklarını anlarsınız…

Bu türden olaylar, aslında kimin ne olduğunu gösteren “mihenk taşı” gibidir!.

O olayı yaşadığınız için üzülürsünüz, ama gerçekleri görmenize yardımcı olması da  teselliniz olur.

Ki, işin bu tarafı belki olaydan da önemlidir!

İşte, şu TBMM’de son kabul edilen Büyükşehir Belediyesi Yasası ile Çayyolu'nun Yenimahalle'den alınıp, Çankaya ilçeye bağlanması da bu tür olaylardandır.

Özünde, bir “siyasi manevra” olsa da, kaç zamandır Çayyolu’nda ve Yenimahalle sahnelenen tiyatroyu sona erdirmiş, makyajları akıtmış ve kimin ne olduğunu ortaya çıkartmıştır.

Daha dün, “küçülmenin anlamı yok” diyerek, Çayyolu’nun ayrı ilçe olmasına karşı çıkan Sn. Yenimahalle Belediye Başkanına, bugün, “bari Çayyolu ayrı ilçe olsun” dedirtmiş, kuruluş amaçları Çayyolu’nun ayrı ilçe olması olan Çayyolu Platformu’nu da “bölünmeye karşıyız” diye gazete manşeti yapmış, kendileriyle çeliştirmiştir.

Dün, küçülmenin anlamı yok diyenlerin bugün, bari Çayyolu ilçe olsun demelerinin samimi bir söylem olmadığı çok açıktır.

Anlaşılan odur ki, onlar için Çayyolu Yenimahalle ilçeye bağlıysa, ayrı ilçe olmasına gerek yoktur; bu küçülmek olur, yok Yenimahalle’den alınıp, Çankaya’ya bağlanıyorsa, ayrı ilçe olmalıdır.

Yani benim değilse, kimsenin olmamalıdır!

Kuruluş amaçları, Çayyolu’nun ilçe yapılması için uğraşmak olanların, “bölünmeye karşıyız” manşetlerini sitelerine taşımalarınınsa, ciddiye alınacak hiçbir yanı bulunmamaktadır.

Onlar, kuruluş amaçlarını kağıt üzerinde bırakıp, Yenimahalle Belediye yönetimiyle iyi ilişkiler içinde olmayı tercih etmiş, belediye başkanı küçülmeye karşı olduğu için ilçe olmayı telaffuz etmekten bile geri durmuşlardır.

Onlar için belediye yönetimiyle “muhabbetli” olmak amaçlarından daha önemli olmuştur!

Bugün gelinen noktada belediye başkanı bile Çayyolu bari ayrı ilçe olsun derken onların hala, ilçe olmak için mücadele edeceğiz demek yerine, “Çayyolu Platformu bölünmeye karşı” manşetini benimseyip, sitelerinde yayınlamaları, işte bu “iyi ilişkinin” “diyetinin ödenmesi” değilse nedir?

Ne demektir bölünmeye karşı olmak?

“Çayyolu Yenimahalle’den ayrılmasın, biz eski halimizden memnunduk” demek değil midir?

Bu manşet benimsenmiyorsa, sitede nasıl yayımlanır?

Hal böyleyse, kuruluş amacı Çayyolu’nun ilçe olması olan  bir “platformun” var olduğunu söylemek de mümkün değildir.

Dolayısıyla bu tablonun, platformun  fiilen sona erdiğinin açık göstergesi olduğunu kabul etmek gerekir.

Çayyolu’nda, ta başından beri Çayyolu’nun ilçe olmasını savunanlarsa, ÇABA derneği ve www.cayyolum.com  ile Çayyolu Haber Bülteninin tavizsiz çizgisinde buluşan, Çayyolu Gönüllüleridir.

Ayrı ilçe olmaya, “küçülmenin anlamı yok” diyerek karşı çıkan Sn. belediye başkanının bu yaklaşımını ve platformun bunlara sessiz kalıp amacı doğrultusunda uğraş vermemesini her fırsatta eleştiren ve bugün “Çayyolu İnisiyatifi” adı altında birleşerek, ayrı ilçe olmak için mücadele etmeye bayrak açan “Çayyolu Gönüllüleri” ilkeli duruşlarını sürdürmektedir.

Deyim yerindeyse, son gelişmelerle birlikte, “ak koyun, kara koyun” belli olmuştur!

Artık zaman, Çayyolu’nun diğer demokratik kitle örgütlerinin de bu mücadeleye katılıp, “Çayyolu İnisiyatifi” ile güç birliği yapmaları zamanıdır!

Bu birliği kimse engelleyemeyecek, Çayyolu mutlaka ilçe olacaktır!

Çayyolu Gönüllüleri